Melodimfm & Board
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Melodimfm & Board

Flatcast Yardim Flatcast Temalar Son Cikan Albümler Ve Filmler Ne arasan Melodimfm Forumda
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Cem Adrian

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Askan

Askan


Mesaj Sayısı : 192
Kayıt tarihi : 26/06/09
Yaş : 43
Nerden : Ne Önemi Varki :-)

Cem Adrian Empty
MesajKonu: Cem Adrian   Cem Adrian Icon_minitimeSalı Haz. 30, 2009 1:13 am

Cem Adrian 2u5qkcm

Cem Adrian 30.11.1980 tarihinde Edirne'de doğmuştur.

Yugoslav kökenli bir ailenin 2. çocugu olan Cem Adrian müzik çalışmalarına ortaokul yıllarında başlamış ve ilk kayıtlarını yine o tarihlerde yapmıştır.
18 yaşında başladığı radyoculuk hayatına 6 yıl devam etmiş, bu süre içinde tiyatro ve fotografçılık eğitimi almış, çalıştığı radyonun kayıt stüdyosunda kendine ait yaklaşık 250 şarkı kaydetmiştir.
2003 yılında İstanbul'da kurdukları Mystica isimli etnik müzik grubunda solist ve dansçı olarak çeşitli mekanlarda sahne almıştır.
2004 sonbaharında Fazıl Say'ın davetiyle Bilkent üniversitesi sahne sanatları fakültesinde özel öğrenci statüsünde eğitime başlamış, 2005 şubat ayında "Ben bu şarkıyı sana yazdım" isimli ilk albümünü yayınlamıştır. Albüm sanatçının 1997 ve 2003 yılı arasında Edirnede kaydettigi amatör demoların ve 2004 ekim ayında Fazıl Say'la verdiği ilk akademik konserinden kayıtların bir derlemesidir.
"Demo albüm" niteliğindeki bu çalışma müzik sektöründe 16.000'lik bir satış başarısı göstermiş, alternatif müzik kategorisinde olmasına ragmen pop müzik listelerinde üst sıralarda yer almıştır.
2005 yılında Babylon konserler dizisi başta olmak üzere Türkiye'de verdiği konserlerini, 2005 eylül ayında Hamburg müzik sezonunun açılışında Fazıl Say, Bremen jazz festivalinde Burhan Öcal ve Fazıl Say'la sürdürmüştür.

Cem Adrian Dwzbeu

Neredeyse Cem Adrian'ın sesinin kaç oktav olduğunu, adının nereden geldiğini, şarkı söylemeye başlamadan önce ne işler yaptığını duymayan, okumayan kalmadı. İşin tuhafı birçok kişi henüz Cem Adrian'ın tek bir şarkısını dahi duymadan önce bu bilgilere sahip olmuştu. Anlaşılan oydu ki, ortada olağanüstü bir durum vardı ve dolayısıyla bu durum hepimize belletilmeliydi. Kavramamız gereken gerçek şuydu: Sonunda Türkiye'den 6,5 oktavlık sesi olan bir adam da çıkmıştı.
Kabul etmek gerekir ki, 6,5 oktavlık bir ses herkese nasip olmaz. Hatta değil 6,5 oktav 3 oktavlık bir sese sahip olmak bile sahibi için büyük bir ayrıcalık. Dolayısıyla ses kapasitesi gözönünde bulundurulduğunda Cem Adrian hayli ayrıcalıklı bir şarkıcı. Ancak popüler müzik söz konusu olduğunda önemli olan bir şarkıcının sesinin kaç oktav olduğundan öte nasıl bir ses rengine sahip olduğu. Örnek vermek gerekirse, neredeyse tüm caz tarihi içinde en sarsıcı kadın vokalistlerin başında gelen Billie Holiday'in ses kapasitesi son derece kısıtlıydı. Fakat sesinin çok özel tınısı ve olağanüstü müzik anlayışıyla Billie Holiday caz tarihinde ulaşılması imkansız bir yer edindi. Ölümünün üstünden 40 yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen bugün hâlâ Billie Holiday gücünde bir ikinci isimden bahsedemiyoruz. Ya da rock müziğe bakacak olursak Bob Dylan, Marianne Faithfull, Tom Waits gibi isimler teknik olarak sınırlı, çatallı, kısık sesleriyle onlarca yıldır yığınları peşlerinden sürüklüyor. Her birinin sesi daha ilk dinleyişte zamk gibi yapışıp kalıyor tam da gereken yere....

Cem Adrian 2vxpoj4

______________________________________

*Radikal gazetesinin arşivinden alınmıştır.

Can Dündar'ın kendisi için yazdığı bir yazı :

Önceki gece bir ses duydum; daha önce duyduğum hiçbir sese benzemiyordu.
Daha doğrusu daha önce duyduğum tüm sesler o seste buluşmuş gibiydi.
Baştan anlatmalıyım:

2 ay önceydi.
İstanbul'da Fazıl Say'a bir arkadaşı "Şunu bir dinle" diye bir CD verdi.
Edirneli, 24 yaşında bir müzisyenin tanıtım amacıyla yaptığı bir kayıttı bu... Bir süre yerel radyolarda DJ'lik yapmış, bir yıl önce de İstanbul'a gelmişti. Bir yandan deneysel müzik çalışmaları yaparken, öte yandan Etiler'de bir kahvede fal bakarak hayatını kazanıyordu.
Fazıl Say, sesi dinleyince irkildi.
Daha önce hiç böyle bir şey duymamıştı.
Kah kendi bestelerini, kah bildik şarkıları söyleyen bu genç adam, peş peşe bas, bariton, tenor, alto, soprano, koloratür soprano sesleri çıkarabiliyordu.
Yani "tek başına çok sesli koro"ydu.
7 oktav genişliğinde bir sese sahipti.
Hem Louis Armstrong hem Elvis Presley gibi okuyabiliyor; pop, caz, klasik, her telden ve makamdan söyleyebiliyordu.
Klarnet sesini de, trombonu da, sivrisinek vızıltısını da taklit edebiliyordu.

O gece uyuyamadı Fazıl Say...
Sabah CD'deki sesin sahibiyle tanıştı. Uzun boylu, yakışıklı, rahat tavırlı bir gençti bu...
Ona, gırtlağındaki materyalin farkında olup olmadığını sordu.
"Farkındayım" dedi genç kayıtsızca...
Ama nota bilmiyordu ve müzisyen olmaya pek niyeti yoktu.
Fazıl ona bu sesle müzik eğitimi alırsa 1 yıl içinde bir dünya starı olabileceğini söyledi. Ve kendisini bu dönem ders vermeye başladığı Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi'ne davet etti.
Mucize ses, kısa süre sonra Ankara'daydı.
Orada kendisini ses uzmanı, Bilkent Senfoni'nin şefi İbrahim Yazıcı dinledi ve hemen Fazıl'ı arayıp şu yorumu yaptı:
"Böyle bir ses, dünyaya bin yılda bir gelebilir."
Gencin gırtlağı muayene edildiğinde bir mucizeyle karşı karşıya olduklarına iyice emin oldular:
Ses telleri normal bir insanınkinin 3 katı uzunluğundaydı.

Önceki gece Fazıl Say'ın davetiyle Bilkent'e, o mucize sesi dinlemeye gittim.
Konserde "Fazıl'ın harika çocuklar"ı birer birer sahne alıp umut ateşleri yaktılar.
Ve en son Cem Adrian davet edildi sahneye...
Siyahlar giyinmiş orkestra üyelerinin arasından bordo bir gömlek ve koyu renk kotla geçti. Ayağındaki sabo, pantolonunun paçalarını eziyordu.
Fazıl piyanoda yerini aldı, o mikrofona geçti ve kendi bestelediği bir şarkıyı söylemeye başladı.
Tizden okurken, aniden kalınlaşıyor, ağzını açtıkça sesler alfabesinin bütün harfleri, ses tellerine konmuş kuşlar gibi rahat, coşkuyla ve zorlanmadan uçuşuyordu.
Konserini bitirdiğinde aynı rahat ifadeyle "Ben, sadece şarkı söylemek için doğduğumu düşünüyordum" dedi.
"Mucizelere ve meleklere" inanıyordu. "Fazıl meleği"yle tanışması, onun mucizesiydi.
Fazıl cevaben şöyle dedi:
"Yıllar sonra bir gün 'Cem'in ilk konserinde biz de vardık' diyeceksiniz keyifle..."
Cem Adrian ismini hafızanıza yazın. Yakında çok sık duyacaksınız...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Cem Adrian
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Melodimfm & Board :: ..::* Melodimfm & Board MüZiK MeRKeZi *::.. :: Sanatçılar Ozanlar Ustaların Yaşam Öyküleri Ve Biyokrafileri-
Buraya geçin: